Türkiye Gastrik Mini Bypass İçin Güvenli Mi?

Türkiye Gastrik Mini Bypass İçin Güvenli Mi?

Mini gastrik bypass günümüzde obezite tedavilerinde sık sık kullanılan yöntemlerden biridir. Mini gastrik bypass yöntemi ile kişilerin kontrollü olarak kilo vermesi mümkün olur. Yüksek oranlarda kilo verdiren bir yöntem olduğu için oluşabilecek hastalıkların da önüne geçmeye yardımcı olması ile dikkat çeker.

Mini gastrik bypass yöntemi iyileşme dönemi kısa sürelerde gerçekleşir. Tip 2 diyabet hastalığı gibi problemlerin tedavi edilmesi konusunda oldukça başarılı bir yöntem olması ile dikkat çeker. Bu uygulama tüp mide ameliyatına alternatif olması ile de dikkat çeke. Bu işlem ile midenin hacmi küçültülerek bireylerde tokluk hissi yaşanmasına yardımcı olur. Bu şekilde hastalar oldukça az besinler tüketerek rahat ve kontrollü bir şekilde kilo verebilirler.

Uygulama esnasında küçük aletler kullanılarak mide de meydana gelen tüpün yanında bağırsak çalışma mekanizmalarına yön verilmektedir. Böylece besinlerin emilimlerinde de düşüş meydana gelir. Bağırsakların iki metrelik bölgesinde yapılan operasyonlarda emilim sağlayan dokuların devre dışı kalması ile işlemler sağlanır. Bu sayede kana karışan enerjinin miktarları da azalacağı için kilo verme çok daha kolay bir şekilde gerçekleşir.

Mini gastrik bypass tedavisi ile kişilerin yedikleri yiyeceklerin büyük bir kısmı sindirim ile kana karışmadan direkt olarak dışarı atılacaktır. Bu uygulamanın üçüncü aşamasında hormonal düzenleme tedavisi yapılır. Böylece midenin uyarılması en az seviyelerde olduğu için kişiler kendilerini çok daha az aç hissedecektir. Böylece bireyler her zaman tok olduklarını düşündüklerinden almış oldukları besin miktarlarında da azalmalar söz konusu olur.

Mini Gastrik Bypass Uygulamalarının Artıları ve Eksileri

Bütün cerrahi uygulamalarda olduğu gibi kişilerde beklenmeyen etki durumları söz konusu olabilir. Karaciğerden salınan sıvıların mideler ile temas etmesi halinde midenin tahrip olması gibi istenmeyen durumlar söz konusu olabilir. Bunun duşunda oldukça düşük bir ihtimal olsa da bu uygulamadan sonra reflü oluşumları yaşanabilir.

Mini gastrik bypass ameliyatı olanlar hekimlerin tavsiyelerine uymadıkları durumlarda çok fazla kilo kaybı veya hızlı kilo alma gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Bunun dışında ameliyatın ardından kişilerde bazı hastalıkların meydana gelmesi durumları söz konusu olabilir.

Bu uygulamaların dezavantajları bulunsa da mini gastrik bypass avantajları son derece fazla olduğu için günümüzde sıklıkla tercih edilen bir uygulamadır. Faydaları göz önünde bulundurulduğunda bu uygulamalar son derece etkili olmaları ile dikkat çeker. Uygulamanın ardından hastaların beslenme programlarına uymaları son derece önemli bir konudur. Operasyondan yaklaşık iki hafta sonra kişiler hafif egzersizlere rahatlıkla başlayabilirler. Bunun dışında hastalığa sebep olan ve ameliyatın gerekli olduğu yağlı ve şekerli gıdaların tüketiminden uzak durulması son derece önemlidir. Böylece kilo verme süreçleri oldukça hızlı bir şekilde gerçekleşir.

Mini Gastrik Bypass Ameliyatı Kimler İçin Uygundur?

Mini gastrik bypass kimle yaptırabilir konusunda bu işlemi yaptırmayı düşünenler çeşitli araştırmalar yaparlar. Obezite cerrahisi konusundaki teknikler için gerekli olan kriterler bu uygulamalar için gereklidir. Kişilerin vücut kitle indeksi, hital fıtık olup olmadığı, metabolik rahatsızlıklar, reflü problemleri ve ince bağırsağın sağlık durumlarının kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu gibi durumların kontrol edilmesi ile kişilerin hastalara uygun olup olmadığı konusunda uzman hekimler tarafından karar verilir.

Mini gastrik bypass öncesi kişilerde dikkat edilmesi gereken çeşitli konular bulunur. Bunlardan bir tanesi de kişilerin metabolizma sorunlarının olup olmadığıdır. Kişilerde bu gibi hastalıkların olması halinde bu hastalıkların şiddetlerin kontrol edilmelidir. Bireylerde ileri seviyelerde metabolik sendrom veya Tip 2 diyabet gibi sorunlar olma ihtimalleri yüksektir.

Hastaların boyu, yaşı ve kilo oranları bu ameliyatla açısından oldukça önemli bir konudur. Mini gastrik bypass ameliyatı 18 yaşından genç olan ergen bireylerden başlayarak yetişkin bireylere kadar çeşitli yaş gruplarına rahat bir şekilde uygulanabilir. Morbid obez veya obez grubunda yer alan, vücut kitle indeksleri de 35 üzerinde olan kişilerde en iyi sonuçların elde edilmesi mümkün olur.

Mini Gastrik Bypass Uygulaması Nasıl Yapılır?

Kilo problemi bulunan kişilerin doktor kontrollerinde kilo vermesi çok daha sağlıklıdır. Obezite hastalığı olan bireylerin doktorun vermiş olduğu diyet programlarına uyması ve egzersizler ile kilo vermeleri son derece uzun ve zor bir süreçtir. Obezite rahatsızlığı bulunan hastaların bu problemler ile baş edebilmesi adına mini gastrik bypass olarak adlandırılan mide küçültme ameliyatı ile kilo vermeleri mümkündür.

Obezite sorunları bulunan hastaların günlük hayatlarında karşılaştıkları çeşitli sıkıntılar vardır. Bunlardan birkaçı şu şekildedir;

• Obezite rahatsızlığı bulunan kişiler çevrelerindeki insanların alay konusu olabilir. Bu tarz durumlar bireylerin psikolojik bakımdan birtakım sorunlar yaşamasına neden olur. Bu da kişilerin kendilerini yalnızlaştırmasına sebebiyet verir. Kişilerin depresyon gibi istenmeyen problemler yaşaması durumları görülebilir.

• Bu kişiler rahat bir şekilde hareket edemediklerinden tuvalet ihtiyaçlarını dahi karşılarken yakınlarından yardım almaları gerekebilir.

• Obezite hastası kişiler çevrelerindeki sağlıklı bireyler gibi rahat bir şekilde hareket edemezler. Son derece hızlı bir şekilde yorulma problemleri söz konusu olur. Bunun haricinde bütün vücutta ağrı gibi istenmeyen problemler yaşanabilir.

Bu tarz sorunlar ile karşılaşan bireyler bir süre sonra hayattan zevk almamaya başlarlar. Bu durum bireylerin daha da kötüye gitmesine sebep olur. Bunun haricinde kişiler sağlıklarını umursamadıkları bir döneme girebilirler. Bu gibi durumların engellenmesi için bireylerin diyet ve egzersizler ile kilo verememesi durumunda mini gastrik bypass ameliyatı işlemi olmaları gerekir. Bu ameliyat sayesinde bireylerin çok daha rahat bir şekilde kilo vermeleri mümkün olur. Böylece kişiler çok daha sağlıklı bir hayat sürebilirler.

İnce bağırsakların 200 cm olan bölümü kişilerin yedikleri besinlere ayrılmaktadır. İnce bağırsakta ayrı bir şekilde tutulan bu bölümde sindirim ve emilimi sağlayan safra ve diğer sıvılar yer alır. Bu bölüm ile midenin çıkış bölümünün yerinin değiştirilmesi ile mini gastrik bypass uygulaması yapılır.

Mini gastrik bypass işlemi tamamen kapalı bir şekilde yapılır. Midenin hacmi küçültülürken ince bağırsağın bir kısmının da emilim fonksiyonları engellenir. Bu uygulama diğer obezite cerrahi yöntemlerinden çok daha kolay olması ile dikkat çeker. Mini gastrik bypass işlemi diğer obezite cerrahi yöntemlerine göre daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilir. Operasyonun ardından iyileşme süreleri son derece kolaydır.

Mini gastrik bypass ameliyatı hem daha kısa sürelerde gerçekleştirilir hem de daha az maliyetli olan bir uygulamadır. Hipertansiyon, Tip 2 diyabet, hiperlipidemi gibi hastalıklarda yüksek kontrol gücüne sahiptir. Başarılı sonuçlarının yanında hızlı ve kolay uygulanan bir yöntem olması nedeniyle günümüzde sıklıkla uygulanır.

Mini Gastrik Bypass İşlemi

Mini gastrik bypass tedavisi mide hacminin küçültülmesi yanında besin emilimini önlemesi nedeniyle de tercih edilen bir uygulamadır.

• Öncelikle karın bölgesine yaklaşık 1 cm olan 5-6 adet kesi atılarak işleme başlanır. Bu kesilerden karın iç kısmına trokar olarak isimlendirilen aletler yerleştirilir.

• Trokarlar ile elde edilen giriş kısımlarından karın içine kamera ile ameliyat için gerekli olan aletler yerleştirilir. Bu açıdan, işlem esnasında kullanılan kamera ve ameliyat aletlerinin karın içine sokulmuş olan trokar olarak isimlendirilen aletlerin içinden geçebilecek şekilde ince ve uzun bir yapıda olması gerekir.

• Midenin giriş kısmında küçük bir mide tüpü oluşturulur ve bu bölümün midenin kalanında ayrılması işlemi geçekleştirilir. Bu uygulamadan sonra kişilerin kullanacakları asıl mide küçük bir tüp şeklinde olan yeni mide parçasıdır.

• Mideden ayrılmış olan diğer büyük kısım karın içerisinde kalır ve salgılarını üretir. İşlem esnasında oluşturulan ve sonraki süreçlerde kullanılan küçük mide ile ince bağırsak arasında bir bağlantı oluşturulmalıdır. Bu sayede gıdaların bağırsaklara geçmesi de mümkün olur. Bu uygulama mini gastrik bypass ameliyatının ikinci bölümünü oluşturur.

• Ameliyat esnasında oluşturulan küçük mide ve ince bağırsak arasında oluşturulan bağlantının yanında ince bağırsağın başlangıç bölümünde yer alan yaklaşık 2 metrelik bölüm atlanır. İnce bağırsağın orta kısımlarına yakın olan bir bölgeden mide ile bağlantı işlemi sağlanır.

Mini Gastrik Bypass ile Kilo Verme Nasıl Sağlanır?

Mini gastrik bypass ameliyatı sayesinde kişiler iki yıl içinde fazla kilolarının yaklaşık yarısından kurtulabilirler. Bu ameliyat ile sağlanan kilo kaybı üç farklı etki ile meydana gelir. Bu etkiler;

• Mini gastrik bypass uygulaması ile kişilerin mide hacimlerinin küçültülmesi işlemi gerçekleştirilir. Küçülen mide hacmi ile kişilerin tüketmiş oldukları besin miktarlarında da azalma olur.

• Bu ameliyat ile ince bağırsağın başlangıç kısmından 200 cm kadar bölümü gıda geçişleri için ayrılır. İnce bağırsağın ayrılan bölümü, sindirim ve emilimi sağlayan safra ile diğer sıvıları taşıma görevine sahiptir. Mini gastrik bypass işleminden sonra oluşturulan küçük mideden geçen besinler ince bağırsağın orta kısımlarına aktarılır. İnce bağırsağın başlangıç bölümünde yer alan 200 cm’lik bölgeden besin geçmemesi sayesinde fazla alınan kaloriler emilmeden atılacaktır. Bu şekilde önemli miktarlarda kilo kaybı yanında elde edilen kilo kayıplarının korunması da mümkün olur.

• Mini gastrik bypass tedavisi ile midenin büyük bir bölümü kullanılmamak için ayrılır. Midenin bu kısmından gıdaların geçmemesi sağlanarak bu bölümün etkinliğini yavaşça yitirmesi mümkün olur. Bu açıdan vücuttan salgılanan açlık hormonu miktarlarında da azalma olur. Bu nedenle tokluk hissi çok daha etken oluşur ve sonrasında uzun süreli etkili olacaktır.

Mini Gastrik Bypass Uygulaması Riskleri Nelerdir?

Mini gastrik bypass ameliyatı riskleri her ameliyatta olduğu gibi mevcuttur. Mini gastrik bypass ameliyatından sonra midenin büyük bir bölümü pasif bir hal alır. Fakat bu kısmın vücuttan uzaklaştırılması durumu söz konusu değildir. Ameliyat esnasında herhangi bir organın kesilerek dışarı çıkarılması durumu yaşanmaz. Kesilen mide atıl bir şekilde karın içerisinde sabit durur. Bu açıdan mini gastrik bypass sonrası orijinal hale geri dönüş sağlanması mümkün olur.

Mini gastrik bypass uygulamalarının riskleri ile şu şekildedir;

• Damping sendromu yaşanmaması adına ameliyattan sonra kişilerin karbonhidratlı yiyeceklerden uzak durması gerekir.

• Safra reflüsü riskinin azaltılması için safra salgısı getiren bağırsak kısmının daha yukarıdan aşağı olacak şekilde bağlantısı oluşturulmalıdır. Bu şekilde safra akışının mideye uğramadan ince bağırsak içerisine devam etmesi sağlanır.

• Mide ülseri durumu nadir görülen bir risktir. Mini gastrik bypass ameliyatı sonrasında kişilerin sık sık endoskopik kontroller ile takip edilmeleri gerekir.

Mini gastrik bypass uygulamalarının ardından meydana gelen standart riskler;

• Apse veya yara enfeksiyonu sorunları

• Kemik erimesi problemleri

• Anastamoz darlığı veya kaçak sorunları

• Yetersiz veya aşırı kilo kaybı sorunlarının yaşanması

• Safra kesesinde ya da safra yolunda taş oluşması problemleri

• Kusma ve bulantı sorunları

• Bağırsak mesafesinde oluşan kısalmalara bağlı olarak ishal sorunlarının meydana gelmesi

• İnce bağırsak emiliminin azalması nedeniyle kişilerde vitamin ve mineral eksikliklerinin meydana gelmesi

Mini Gastrik Bypass Sonrası

Mini gastrik bypass sonrası kişilerin hastanede yatış süreleri yaklaşık 3-4 gün kadardır. Hastalar çoğunlukla 1-2 gün kadar yoğun bakımda tutulurlar.

• Mini gastrik bypassın bir gün sonrasında hastalar mobilize edilir.

• 2-3 gün kadar mide içerisinde katater yerleştirilmesi işlemi gerçekleştirilebilir.

• İlk 2 günlük süreçte kişilerin yemek yemesi mümkün değildir. Kaçak riskinin olmaması durumunda hastalar 3. günden sonra sulu gıdalar tüketmeye başlayabilirler. Sonrasında püre ya da yumuşak gıdalara geçilebilir.

• Ameliyatın ardından mide içeriğinin boşaltılması adına 2-3 gün kadar hastaların burunlarından midelerine tüp yerleştirilebilir.

• Kan pıhtısı oluşumlarını engellemek için ayaklara ve bacaklara özel çoraplar giyilmesi önemlidir.

• Ağrı sorunları için hastalara damar yolundan ağrı kesici verilerek bu ağrılar giderilir.

Mini Gastrik Bypass Ameliyatı Kaç Saatte Gerçekleştirilir?

Mini gastrik bypass uygulamaları yaklaşık 1,5 saat gibi bir sürede gerçekleştirilir. Ancak hastaların ameliyattan önce uzun süren bir tedavi aşamaları bulunur. Gerekli olan tetkik ve testler yapıldıktan sonra hastaların kan değerleri ve verileri uygunsa ameliyat işlemi gerçekleştirilir. Mini gastrik bypass ameliyatı her zaman kapalı bir şekilde gerçekleştirilen bir uygulamadır. Bu sebeple ameliyat küçük kesiler ile gerçekleştirilmektedir.

Kapalı ameliyat olması nedeniyle dikiş atma gereksinimleri söz konusu değildir. Bu sayede ameliyatın ardından iyileşme süreleri de oldukça kısa olması ile dikkat çeker. Ameliyattan sonra hastalarda herhangi bir kaçak durumunun olup olmadığını anlamak adına hastaların bir süre hastanede tutulması gerekir. Sonrasında sırasıyla sıvı ve püre ile beslenmeye başlayan kişilerde herhangi bir problem görülmez ise kişiler taburcu edilebilir.

Mini Gastrik Bypass Ameliyatının Avantajları Nelerdir?

Mini gastrik bypass avantajları oldukça fazla olduğu için günümüzde obezite cerrahinde sıklıkla tercih edilir.

• Mini gastrik bypass uygulamaları geri dönüşümlü olmaları ile dikkat çeker. Yani tüp mide ameliyatından farklı olarak kişilerin midelerinde geri dönüşümü mümkün olmayan form değişiklikleri yapılmaz.

• Hastaların sağlığını kazanması yanında psikolojik açıdan da kendilerini iyi hissetmeleri ve özgüven elde etmeleri sağlanır. Bu nedenle kişilerin yeniden toplum kazandırılması mümkün olur.

• Hastalarda iştahın kapanmasının yanında gıda emilimleri de düşürülür. Böylece kontrollü ve kalıcı bir şekilde kilo kayıpları söz konusu olur.

• Kişilerin kaybettiği kiloları tekrarda alması durumları oldukça düşüktür.

• Tip 2 diyabet ve buna benzer hastalıkların tedavi edilmesine yardımcı olur.

• Ameliyattan sonra komplikasyon meydana gelme yüzdeleri son derece düşüktür.

Mini Gastrik Bypass Uygulamalarının Dezavantajları Nelerdir?

Tüm cerrahi operasyonlardaki gibi mini gastrik bypass uygulamasının da bazı dezavantajları bulunur. Mini gastrik bypass uygulamalarında kişiler anestezi aldıkları için buna bağlı olarak birtakım risk durumları yaşanabilir.

Mini gastrik bypass ameliyatının ardından yaşanabilecek en büyük riskler kaçak ve kanama sorunlarıdır. Bu durumlar hastaların kontrol altında tutulması ve çeşitli testlerden geçirilmesi sayesinde ortadan kalkacaktır.

Mini gastrik bypass uygulaması sağlıklı ve kontrollü kilo kaybını sağlamasının yanında birtakım dezavantajları da bulunur. Bunlar;

• Kişilerin ameliyattan sonraki dönemlerde düzenli bir şekilde test yaptırması ve sürekli olarak yakından takip edilmesi önemli bir konudur.

• Diğer ameliyatlar ile kıyaslandığında çok daha komplike bir uygulamadır ve uzun bir ameliyat olduğu için komplikasyon riskleri de son derece yüksektir.

Türkiye’de Mini Gastrik Bypass Ameliyatı Fiyatları

Türkiye hem turizm açısından hem de sağlık açısından gelişmiş ülkeler arasında yer alır. Bu ülkede gerçekleştirilen ameliyatlar dövizin yüksek olması nedeniyle yurt dışından gelenler için oldukça uygundur. Türkiye’de mini gastrik bypass fiyatları, uzman hekimler ve donanımlı klinikler ile ilgili bilgi almak için firmamızla iletişime geçebilirsiniz.

 

Yorum Yazın

Ücretsiz Danışmanlık